17 Kasım 2018 tarihinde başlayan ve Türkçeye “Sarı Yelekler” veya “Sarı Yelekliler” olarak tercüme edilen “Gilets Jaunes” adlı halk hareketi, Fransa’da bugün (8 Aralık 2018 tarihinde) “4. Perde (Acte 4)” adı verilen yeni aşamasına başlamıştır.
Sarı Yelekler’in ilerleyen dönemlerde ayaklanmalarına devam edecek olmaları, söz konusu hareketin bir süre daha dünya gündeminden düşmeyeceği anlamına gelmektedir. Bu nedenle Sarı Yelekler hakkında bazı bilgileri paylaşmak faydalı olacaktır.
Sarı Yelekler Kimlerdir?
Sarı Yelekler içinde, kısaca, ekonomik durumundan memnun olmayan her türden politik görüşe sahip kişi (aşırı sağdan, aşırı soldan, merkez sağdan ve merkez soldan işçiler, memurlar, öğrenciler, v.b.) bulunmaktadır.
Fransa’da gerçekleştirilen röportajlar esnasında, Sarı Yelekler arasında 2017 Başkanlık Seçimleri’nde Emmanuel Macron’a oy vermiş olan insanların da bulunduğu tespit edilmiştir. Yani Sarı Yelekler içerisinde, kısaca, maddi durumundan memnun olan kişiler ve kesim dışında her görüşten ve her kesimden kişinin bulunduğu belirtilebilir.
Sarı Yelekler Ne İstemektedirler?
Sarı Yelekler’in resmî olarak iki isteği bulunmaktadır. Bu istekler şöyledir:
- Sarı Yelekler, Zenginliğe Uygulanan Dayanışma Vergisi’nin[1] (Impôt de Solidarité sur la Fortune) tekrar yürürlüğe girmesini istemektedirler. Döneminde belirli bir ekonomik düzeyin üzerinde bulunan kişiler tarafından (kısaca “zengin kesim” tarafından) ödenen bu vergi, Emmanuel Macron tarafından kaldırılmıştır. Aslında Macron’un bu vergiyi kaldırmasındaki temel amaç Fransa’ya daha fazla zengin kişi çekebilmektir. Ancak söz konusu verginin yürürlükten kaldırılması, halkın orta ve alt kesimi nezdinde hoşnutsuzluk yaratmıştır. Öyle ki François Hollande, söz konusu vergi kaldırıldığı dönemde Macron için “en zenginlerin cumhurbaşkanı” bile demiştir.
- Sarı Yelekler son dönemde akaryakıt fiyatlarının vergiler yoluyla arttırılmasına karşı çıkarak bu fiyat artışının engellenmesini/iptal edilmesini istemektedirler. Çünkü bu vergilerin zenginleri değil, orta ve alt kesimi etkileyeceğini düşünmektedirler.
Aslında bu iki resmî ve özel isteğin dışında Sarı Yelekler, genel olarak, alım güçlerinin gittikçe düştüğünü belirtmektedirler. Orta sınıfın (tüm dünyada olduğu gibi) Fransa’da gittikçe fakirleşerek yok olması, Sarı Yelekler’in sokaklara inmelerinin temel nedenini oluşturmaktadır. Söz konusu resmî istekler ise buz dağının yalnızca görünen kısmıdır.
Sarı Yelekler Hareketi Kısa Bir Zaman İçerisinde Bitecek Midir?
Bu resmî isteklerin akaryakıt ile ilgili olanında hükümet geri adım atmaya başlamıştır. Ancak Zenginliğe Uygulanan Dayanışma Vergisi konusunda hükümetin geri adım atması pek mümkün görünmemektedir.
Ayrıca Sarı Yelekler’in ve polisin karşılıklı olarak şiddete başvurmaları her iki grup arasında var olan nefretin sürekli olarak körüklenmesine neden olmaktadır. Bu da olayların yatışmasını zorlaştırmaktadır. Şiddet eylemlerinde bulunan çok sayıda lise öğrencisinin polis tarafından, 6 Aralık 2018 tarihinde, diz çöktürüldükten sonra gözaltına alınması ve bu yaşananların Fransa’da (öğrencileri ve polisi destekleyenler arasında) ciddi bir polemik unsuru hâline gelmesi söz konusu duruma örnek olarak gösterilebilir. Sonuç olarak Sarı Yelekler’in protesto gösterilerini kısa bir süre içerisinde terk etmeleri zor gibi görünmektedir.
Orta sınıfın ekonomik durumu güçlendirilmediği müddetçe bu tür sosyal ayaklanmalar ilerleyen dönemlerde Fransa’da tekrar patlak verecektir. Unutulmaması gerekir ki gelir dağılımı eşitsizliği, yalnızca Fransa’yı değil tüm dünyayı ilgilendiren ciddi bir sorundur. Bu sorun çözülmediği müddetçe Fransa’nın bugün yaşadıkları ilerleyen dönemlerde başka devletler tarafından başka biçimlerde bir gün kesinlikle yaşanacaktır.
[1] Söz konusu çeviri internet sitemiz tarafından yapılmıştır ve resmî bir çeviri değildir.