Karôşi: Japonya’da Aşırı Çalışmaktan Hayatını Kaybedenler

Dünyaca ünlü Japon görsel işitsel şirketi NHK’de çalışan 31 yaşındaki Miva Sado, bir ay içerisinde tam olarak 159 saat mesai yapmıştır ve bu aşırı mesaiye rağmen tüm ay boyunca kendisine yalnızca iki gün izin verilmiştir.[1] Sonuç olarak Miva’nın vücudu bu kadar ağır bir çalışma temposunu kaldıramamıştır ve Miva, Temmuz 2013’te kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmiştir. Annesinin anlattığı kadarıyla Miva, iş için her zaman yanında taşıdığı üç telefondan biri elindeyken can vermiştir ve cansız bedeni, bulunduğunda, telefonunu hâlâ elinde tutmaktadır.

Miva Sado’nun aşırı çalışmaktan hayatını kaybetmesi olayı, Japonya’da bir ilk veya istisna olmaktan çok uzaktır. Aslında Japonya’da haftalık resmî çalışma saati 40’tır. Ancak ülkede çalışanların azami mesai saatini sınırlandıran bir yasa olmadığından dolayı [2] bir ay içerisinde 50 saat, 70 saat veya 80 saat mesai yapan çalışanlara rastlamak halk nezdinde çok sık karşılaşılan bir durumdur. Hâl böyle olunca, işinden dolayı aşırı derecede yorgun olma hâli (İngilizcede “burn-out”) de Japonya’da sıkça karşılaşılan bir durum olmuştur. Bu aşırı yorgunluğun bir adım ötesi ise, Miva Sado’nun da yaşadığı “karôşi” (Japoncada “過労死”) yani aşırı çalışmaktan kaynaklanan ölümdür. Karôşi genellikle kalp krizi, emboli veya intihar yoluyla gerçekleşmektedir.

Karôşi kelimesinin Japonya’da, İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki ekonomik büyüme sürecinde, tam olarak 1970’li yıllarda ortaya çıktığı düşünülmektedir. Çünkü çalışanların patronlarına olan manevi borçlarını sadakatlerini göstererek, yani aşırı çalışmaları ile ödeme çabaları ilk karôşi olaylarının 1970’lerde yaşanmasına neden olmuştur. Bugün Japonya’da karôşi nedeniyle her ay 1.000’den fazla kişi hayatını kaybetmektedir ve her 5 çalışandan 1’i karôşi riski ile karşı karşıyadır. Aşırı çalışmaktan kaynaklanan insan ölümleri bu kadar yaygın olunca günümüzde genel olarak işçi hakları ve daha özel olarak karôşi, Japon hükümeti ile sendikalar arasında tartışmalara neden olmaktadır.

Japonya Sendikalar Konfederasyonu (Japoncada “Zenroren”) Başkanı Yoşikazu Odagava da karôşi’nin ülke için ciddi bir sorun olduğunu doğrulamaktadır. Her ne kadar 2014 yılında Japon hükümeti, baskılara dayanamayıp, karôşi’yi engellemek amacıyla bir yasa çıkartmış olsa da bu yasanın kuramsal kaldığı ve personelini aşırı çalıştıran işverenlere bir yaptırım öngörmediği belirtilmektedir. Bu nedenle de söz konusu yasa, beklentileri maalesef karşılamamaktadır.

Japonya’nın karôşi ile olan sorununun nereye gideceğini bize zaman gösterecektir. Ancak unutmamak gerekir ki dünyada elemanlarını köle gibi çalıştıran şirketler yalnızca Japonya’da bulunmamaktadır.

 

[1] Miva Sado’nun bu dönemde Tokyo’da belediye ve senatör seçimleri olduğundan dolayı aşırı fazla çalışmak zorunda kaldığı belirtilmektedir.

[2] Hükümet günümüzde azami mesai saatini 100’e sabitlemek için çalışmalar yürütmektedir. Ancak 100 saat mesai bile, 80 saat mesainin karôşi’ye neden olduğunu söyleyen çoğu uzman tarafından aşırı kabul edilmektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.