Fransız Guyanası: Fransa’nın Kokaine Açılan Kapısı

Günümüzde Fransa’da tüketilen toplam kokain miktarının %20’si, Fransız Guyanası’nın idari merkezi olan Cayenne’den Fransa’nın başkenti Paris’e taşınarak Fransa topraklarına sokulmaktadır.[1]

Büyük bir kısmı Kolombiya’da üretilen söz konusu kokain, Güney Amerika’nın diğer ülkelerine dağıldığı esnada Surinam’a ulaşmaktadır. Surinam’ın Albina şehrine kadar ulaşan kokain, Maroni Nehri üzerinden Fransız Guyanası’nın kokain merkezi olan Saint-Laurent du Maroni’ye geçmektedir. Daha sonra bu kokain, Saint-Laurent du Maroni’ye 250km uzaklıkta bulunan Cayenne’e taşınmaktadır. Burada 6, 8 veya 10 gramlık yutulabilir kokain toplarına dönüştürülen kokain, Cayenne’den Fransa’ya kokain taşımak isteyen kişi tarafından[2] yutularak Paris’e kadar hava yolu ile götürülmektedir. Bazen bu “toplara dönüştürme” ve “yutma” işlemlerinin Surinam’ın Albina şehrinde de gerçekleştirildiği belirtilmektedir.

Maroni Nehri ile birbirinden ayrılan Surinam’ın Albina şehri ile Fransız Guyanası’nın Saint-Laurent du Maroni şehri. İki şehir arası deniz yolculuğu yalnızca birkaç dakika sürmektedir. ©Google Maps
Aralarında bulunan yaklaşık 250 kilometrelik kara yolu ile birbirlerine bağlanan Saint-Laurent du Maroni ve Cayenne şehirleri. ©Google Maps

Surinam ile Fransız Guyanası arasında bulunan 500km’lik nehir sınırını kontrol edebilmek için yalnızca bir botu bulunan ve olanaksızlıklarla boğuşan Fransız Guyanası polisi, söz konusu kokain kaçakçılığını engellemek konusunda pek de başarılı olamamaktadır.

Özellikle paraya ihtiyacı olan gençler tarafından gerçekleştirilen bu kaçakçılığın bir para kazanma yöntemi olarak seçilmesinde işsizlik ve yoksulluk önemli rol oynamaktadır. Zira Fransız Guyanası’nda nüfusun %44’ü yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Cayenne’de ise gençler arasındaki işsizlik oranı %32’dir.

Ancak söz konusu kokain kaçakçılığı hem yasa dışıdır hem de ölümcül sonuçlar doğurabilmektedir. Fransa’ya gitmeden önce bir kaçakçının söz konusu kokain toplarından toplamda 60 ile 100 adet arasında yuttuğu belirtilmektedir. Ayrıca Cayenne ile Paris arasındaki uçak yolculuğu yaklaşık 9 saat sürdüğünden dolayı kaçakçıların söz konusu topları yutmadan önce, taşıma esnasında dışkılama ihtiyacı hissetmemeleri için, bir şey yememeleri gerekmektedir. Hâl böyle olunca, aç karna yutulan bu toplardan yalnızca bir tanesi bile taşıma esnasında taşıyıcının midesinde patlarsa bu top, taşıyıcıyı aşırı dozdan öldürmektedir. Henüz 20 Mayıs 2019 tarihinde Cayenne’den Paris’e midesinde onlarca kokain topu ile seyahat eden bir öğrencinin midesinde bir kokain topunun patlaması sonucunda söz konusu öğrencinin, 25 Mayıs 2019 tarihinde, aşırı dozdan kalbi durmuştur ve bu genç, hayatını kaybetmiştir.

Yıl içerisinde Cayenne’den Paris’e günde ortalama iki uçak seferi düzenlenmektedir. Söz konusu seferlerin her birinde ise toplamda on kaçakçının Cayenne’den Paris’e gittiği tahmin edilmektedir. Bu da günde ortalama yirmi kaçakçı demektir. Yıllık bazda hesaplandığında her yıl toplamda binlerce kaçakçı tonlarca kokaini Cayenne’den Paris’e taşımaktadır. Hayatında en az bir kere kokain denemiş olan insan sayısının Fransa’da 2007-2017 yılları arasında iki katına çıktığı ve bu sayının günümüzde artmaya devam ettiği düşünülürse, ilerleyen dönemlerde gittikçe daha fazla kaçakçının aşırı dozdan hayatını kaybedeceği daha şimdiden tahmin edilebilir.


[1] Burada bahsi geçen “Fransa” ve “Fransa toprakları” Avrupa’da bulunan Fransız topraklarıdır. Unutmamak gerekir ki Fransa’nın Avrupa dışında da toprakları bulunmaktadır. Mayotte, La Réunion, Fransız Guyanası, v.b. pek çok departman ve bölge günümüzde Fransa’ya aittir. Zaten bu nedenle Fransa’nın en uzun kara sınırının (Fransız Guyanası’ndan dolayı) Brezilya ile arasındaki kara sınırı olduğu söylenmektedir ve yine bu nedenle yazıda Cayenne için “başkent” değil de “idari merkezi” terimi kullanılmıştır.

[2] Bu kaçakçılar için Fransızcada “dişi katır” anlamına gelen “(la/une) mule” kelimesi kullanılmaktadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.