Eurostat tarafından sağlanmış olan 2016 yılı verilerine göre Fransa, Avrupa Birliği’nde kadın cinayetlerinin (féminicide/femicide) en çok işlendiği ikinci ülkedir.[1] Ayrıca, 2016 yılından günümüze kadar geçen süre zarfında Fransa’da işlenen kadın cinayetlerinin sayısında ciddi bir düşüş yaşanmamıştır. Öyle ki Fransa’da 1 Ocak 2019 tarihinden bu yana toplamda 60’tan fazla kadın, kadın cinayetinin kurbanı olmuştur.
Hâl böyle olunca Fransız sivil toplum örgütleri, insanları kadın cinayetleri konusunda daha duyarlı kılabilmek ve kadın cinayetlerini azaltabilmek amacıyla çalışmalar yürütmektedirler. Örneğin Féminicides par compagnons ou ex[2] adlı kadın hakları topluluğu, bu amaçla, Fransız topraklarında 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren işlenmiş olan kadın cinayetlerinin detaylı bir haritasını çıkarmıştır. Söz konusu haritada işaretlenmiş olan her nokta, hayat arkadaşı veya eski hayat arkadaşı tarafından öldürülmüş olan bir kadının adını taşımaktadır ve bu kadının nerede ve nasıl öldürüldüğü ile ilgili detaylı bilgiler içermektedir. İşte sürekli olarak güncellenen[3] söz konusu harita:
Yine geçtiğimiz günlerde Fransa’da Femen üyesi 60 civarında kadın, 2019 yılının başından itibaren kadın cinayetine kurban gitmiş olan kadınların isimlerini vücutlarına yazıp Paris’teki Kraliyet Sarayı’nın (Palais Royal) avlusunda kadın cinayetlerini protesto etmişlerdir.
Genellikle söz konusu kadın cinayetlerinin bir geçmişinin olduğu ve bir ilişkide zaten var olan şiddetin gittikçe tırmanması/artması sonucunda bu şiddetin cinayete dönüştüğü belirtilmektedir. Ancak cinayetleri durdurabilmek amacıyla alınan önlemlerin (kadına belirli bir mesafeden fazla yaklaşma yasağı, kadınla irtibat kurma yasağı v.b.) her zaman yeterli olmadığı ve bu nedenle kadın cinayetlerinin önüne geçilemediği söylenmektedir. Hükümet tarafından alınan yeni önlemlerin ise (elektronik kelepçe v.b.) çok teferruatlı ve zahmetli olduğu[4] belirtilmektedir ve kadın cinayetlerinin azaltılmasında pek de etkili olamayacağı tahmin edilmektedir.
Sonuç olarak, kadın cinayetlerinin azaltılmasında en büyük rolü yine eğitimin oynayacağı söylenebilir.
[1] Fransa’da ortalama her iki günde bir kadının kadın cinayetine kurban gittiği söylenmektedir.
[2] Bu topluluğun adı Türkçeye “Hayat Arkadaşları veya Eski Hayat Arkadaşları Tarafından İşlenmiş Kadın Cinayetleri” olarak çevrilebilir. “Hayat arkadaşı” kavramı, bu yazıda, “eş” anlamına gelen “koca” ve “sevgili” kelimelerinin her ikisini de anlatmak için kullanılmıştır.
[3] Söz konusu harita “resmî olarak” kadın cinayeti sayılan cinayetleri temel alarak hazırlanmıştır ve güncellenmektedir. Resmî kayıtlara “kadın cinayeti” olarak geçmemiş olan kadın cinayetleri de göz önüne alındığında, Fransa’da işlenen kadın cinayetlerinin bu harita üzerinde belirtilenden çok daha fazla olduğu tahmin edilmektedir.
[4] Çünkü elektronik kelepçe sisteminde kadın da bir elektronik kelepçe takmak ve her gün (çocuklarıyla birlikte) gitmeyi planladığı yerleri, buralara hangi yollardan gideceğini v.b. bilgileri ilgili kurumlarla paylaşmak zorundadır.